Sakin mi durayım? Bir volkan gibi patlayayım mı karşısında
kahrımın?
Çıktığım rahme ihanet edip üzerine kezzap döktüm. Neyin
intikamı bu bilmem. Bilmek istesem de kimse cevap vermez. Soğuk bir nehre
atlamanın zamanıdır şimdi. Tam da şimdi, neyi ne için yaptığımı bilmeden,
olduğum şu anda. Yok, hayır. Hiçbir sorusuna cevap veremem suyun. (Zaten çok da
sevmem kendisini)
En iyisi bir kayanın üzerine uzanıp güneşin beni eritmesini
beklemek. Beklemek? Yok, sevmiyorum beklemeyi. Niye yaptım bunu ben? Kim cevap
verecek? Delirtmek mi amacınız beni? Diyorum ki yakmak istiyorum dünyaya, tekme
attığım yuvayı.
Kalbini incittim rahmini annemin. Milyonların içinden beni
seçmişti halbuki. Yazık, ne büyük hayal kırıklığıdır onunki. Hangi katillerin
ruhları sevmiş benim aciz bedenimi. (Girip çıkmak bilmezler nicedir) Bir yolu
yok mu yani kendimi affettirmek için ölmenin? Çıksam diyorum sokaklara, bir
düğün alayından geçsem. Bir mutluluk kurşunu yok etmez mi? Ya da bir bardağı
kırıp, bileğimi kessem kuytu bir barda. Bulup tekrar birleştirirler mi, yaşam
ile ölüm arasındaki yeşil çizgiyi?
Anladım çoktan hak ettim ben bu ölememeyi. Yoksa ırzına
geçilmiş bir çocuktu annemin rahmi. Hiç hak etmemişti acılarında büyüttüğü
bebeğin bir gün onun katili olabileceğini.
09.03.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder