7 Mayıs 2017 Pazar

Misafir


Sakin mi durayım? Bir volkan gibi patlayayım mı karşısında kahrımın?

Çıktığım rahme ihanet edip üzerine kezzap döktüm. Neyin intikamı bu bilmem. Bilmek istesem de kimse cevap vermez. Soğuk bir nehre atlamanın zamanıdır şimdi. Tam da şimdi, neyi ne için yaptığımı bilmeden, olduğum şu anda. Yok, hayır. Hiçbir sorusuna cevap veremem suyun. (Zaten çok da sevmem kendisini)

En iyisi bir kayanın üzerine uzanıp güneşin beni eritmesini beklemek. Beklemek? Yok, sevmiyorum beklemeyi. Niye yaptım bunu ben? Kim cevap verecek? Delirtmek mi amacınız beni? Diyorum ki yakmak istiyorum dünyaya, tekme attığım yuvayı.

Kalbini incittim rahmini annemin. Milyonların içinden beni seçmişti halbuki. Yazık, ne büyük hayal kırıklığıdır onunki. Hangi katillerin ruhları sevmiş benim aciz bedenimi. (Girip çıkmak bilmezler nicedir) Bir yolu yok mu yani kendimi affettirmek için ölmenin? Çıksam diyorum sokaklara, bir düğün alayından geçsem. Bir mutluluk kurşunu yok etmez mi? Ya da bir bardağı kırıp, bileğimi kessem kuytu bir barda. Bulup tekrar birleştirirler mi, yaşam ile ölüm arasındaki yeşil çizgiyi?

Anladım çoktan hak ettim ben bu ölememeyi. Yoksa ırzına geçilmiş bir çocuktu annemin rahmi. Hiç hak etmemişti acılarında büyüttüğü bebeğin bir gün onun katili olabileceğini.


09.03.2017